Çocuklara Kitap Okumanın Faydaları Nelerdir?
Kitap okumanın pek çok faydası olduğunu hepimiz biliyoruz. Kitap, her yaş ve herkes için faydalı bir araçtır. Bir kitap, dergi, gazete veya çizgi roman gibi farklı türlerdeki basılı yayınları okumak; birden çok duyumuzu harekete geçiren çok yönlü bir deneyimdir. Kitapları hayatımıza katmak için asla geç değildir. Örneğin, kırk yaşından sonra da kitap okuma alışkanlığı kazanabiliriz. Ancak kitapların iyileştirici ve geliştirici etkisinden faydalanmanın en ideal yolu bebeklikten itibaren kitaplarla dost olmayı öğrenmektir.
Ünlü bilim insanı Albert Einstein, çocuklara erken yaşlarından itibaren kitap okumanın faydasını çok güzel özetlemiştir: “Çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız, onlara masallar okuyun. Daha zeki olmalarını istiyorsanız, onlara daha fazla masal okuyun.” Einstein’ın da ifade ettiği gibi kitaplarla buluşmak çocukların hem bilişsel hem de duygusal zekâlarını geliştiren harika bir beyin egzersizidir.
Kitap; çocukların merakını tetikleyen, onlara dünyayı anlatan ve her sayfasında onları yeni bir maceraya, yeni gelişmelere, yeni bilgilere, sürprizlere ve farklı duygulara sürükleyen muhteşem bir dosttur. Çocukların kitaplarla buluşmaları için okul çağını beklemek sadece büyük bir vakit kaybı olur. Erken çocukluk dönemi çocuk gelişiminin en kritik yıllarıdır. Bir çocuğun beyninin %80’inden fazlası ilk üç yılda oluşur. Bu dönemde çocukların yaşadıkları her olumlu deneyim, kazandıkları her beceri onların hayata iyi bir başlangıç yapmalarını sağlar. Özetle, okulda ve gelecek yaşamdaki başarının temeli erken çocukluk yıllarında atılır. Sevgi dolu bir ebeveynin veya bir eğitmenin ya da şefkatli bir bakıcının bebeklikten başlayarak doğru uyaranlarla çocukla etkileşime geçmesi çok değerlidir. Küçük çocuklarla doğru şekilde etkileşime geçmenin ve onların ilgisini çekmenin en eğlenceli, öğretici yollarından biri de çocukları kitaplarla buluşturmaktır.
Yakın zamanlarda yapılan bir araştırma, “çocuklara erken yaşlardan itibaren kitap okumanın, görsel imgeleme ve dilin anlamını kavrama ile bağlantılı alanlardaki beyin aktivasyonu ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu” göstermiştir. Kitaplar, çocukların erken okuryazarlık becerileri geliştirmelerine yardımcı olur. İletişim kurmak, hayatı anlamak, öğrenmek, sorgulamak, sınavlara hazırlanmak, sorumluluklarımızı yerine getirmek, mesleğimizi başarıyla icra etmek… gibi hayatımızı anlamlı kılmak için gerçekleştirdiğimiz bütün faaliyetlerin temelinde okuryazarlık becerilerimiz yer alır. Okuryazarlık, okumayı öğrenmeyi de içine alır ancak bunun ötesinde olan çok kapsamlı bir beceridir. Okuryazarlık; okuduğunu ve dinlediğini kavrama, anlam çıkarma, görsel imgeleme, kendini sözle ve yazıyla ifade edebilme, yorumlama, bir araya getirme, iletişim kurma ve plan yapma gibi üst düzey bilişsel becerileri kapsar. Henüz okumayı öğrenmemiş bir çocuk, bu becerilerin temelini erken çocukluk yıllarında kazanabilir. Çocuklarda ‘dil gelişimi’ anne karnındayken etraftaki sesleri dinleyerek başlar. Bir çocuk, doğumdan itibaren dinleme becerisini geliştirmeye devam eder ve bu gelişimi bir yaşından itibaren ‘konuşma’ takip eder. Çocukların çevrelerinde gördüğü yazı sembollerini (harfler, kelimeler, cümleler) ve görüntüleri (resimler, fotoğraflar…) merak etmeleri ve ebeveynlerinin/eğitmenlerinin desteğiyle farkında olmadan bu sembolleri öğrenmeye başlamasına ön okuryazarlık denir. Evde kendilerine kitap okunan çocuklar; seslerin ve harflerin daha iyi tanınması, daha geniş bir kelime dağarcığı, artan dinleme becerileri, hikâyelerin nasıl oluşturulduğuna dair daha derin bir anlayış gibi önemli erken okuryazarlık becerilerini kazanmış olarak okula başlarlar. Onlar, okumayı ve yazmayı öğrenmeye hazırdırlar. Kitapların sayfalarını çevirme, kitapları inceleme, kitapları ebeveynlerinin sesinden dinleme ve kitaplar hakkında sohbet etme konusunda pek fazla deneyimi olmayan çocuklar; genellikle erken okuryazarlık becerileri zayıf olarak okula başlarlar.
Bebeklikten başlayarak çocuklara kitap okumak, onların kitap ve okuma sevgisini geliştirmelerine yardımcı olmak için yapabileceğimiz en iyi aktivitedir. Bu aktivite, bir yandan çocukların bilişsel ve duygusal gelişimlerini desteklerken bir yandan da ebeveyn-çocuk ve eğitmen-çocuk arasındaki bağların güçlenmesini sağlar. Daha sık kitap okunan çocuklar, dil ve dinleme becerilerini geliştirirler; sevdikleriyle daha güçlü duygusal bağlar kurarlar ve ömür boyu okuma sevgisi kazanırlar. Sesli okumayı gerçekleştiren ister öğretmen/eğitmen ister ebeveyn olsun, iyi bir anlatıcının sesinden bir hikâye dinlemek; çocuklara nitelikli okuma ve konuşma için harika bir örnek oluşturur. Ebeveyninden ya da eğitmeninden dinlediği bir hikâyeye “dinleyerek ve sorular sorarak dâhil olmak”; çocukların gördükleri ve düşündükleri hakkında konuşmalarını sağlamanın, onları yeni deneyimlerle, bilgilerle ve duygularla tanıştırmanın çok etkili bir yoludur. Örneğin, dişçiye veya hastaneye gitmekle ilgili bir kitap; çocuğumuzun bu durumda ne beklemesi gerektiğini öğrenmesine yardımcı olabilir. Ya da bir kitaptaki kahramanın yaşadığı korkutucu bir deneyim üzerine sohbet etmek; çocuğumuzun korkuyla nasıl başa çıkabileceğini anlamasına ve bizi rol model olarak konumlandırmasına yardımcı olabilir.
Özetlemek gerekirse, çocuklarımıza erken çocukluk yıllarında (0-6 yaş aralığında) sesli olarak kitap okuduğumuzda onlara şu alanlarda yardımcı oluruz:
• Sesleri, sözcükleri ve dili tanıyıp daha iyi kavramalarına; erken okuryazarlık becerilerini geliştirerek okula daha iyi bir başlangıç yapmalarına destek oluruz.
• Onlara kitaplara ve hikâyelere değer vermeyi öğretiriz; kitap sevgisi kazandırırız. • Onların hayal gücünü harekete geçirip, merakını uyandırırız. Merak eden çocuklar, hayattan keyif alırlar ve araştırarak dünyayı keşfetme yönünde hızlı adımlar atarlar.
• Onların beyinlerini, hafızalarını, zihinde canlandırma ve odaklanma yeteneklerini, okuma/konuşma ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluruz.
• “Gerçek” ve “kurgu” arasındaki farkı öğrenmelerini sağlarız.
• Çok çeşitli duyguları, farklı insanları ve farklı canlıları keşfetmelerine; dünyayı, kendi kültürlerini ve diğer kültürleri öğrenmelerine yardımcı oluruz.
• Çocuklarımıza kitap okuduğumuzda, onlarla kaliteli zaman geçirmiş oluruz. Bu etkinlik, onlara değer verdiğimizi gösterir ve çocuklarımızla aramızdaki bağları güçlendirir. Onlarla kitaplar aracılığıyla hikâyeler paylaştığımızda çocuklarımızın huzurlu, neşeli ve güvende hissetmelerini sağlarız.
Sesli Okuma Rutini Oluşturmak İçin İpuçları
Ebeveynler bebekleri ve küçük çocuklarıyla konuştuklarında, onlara kitaplar okuduklarında ve şarkı söylediklerinde, çocukların genç beyinlerinde pek çok bağlantı kurulur. Örneğin, çocuğun eğitmeni ya da bakıcısı yeni yürümeye başlayan bir çocuğa kitap okuduğunda; o çocuğun büyümekte olan beynindeki binlerce hücre duyduklarına tepki verir, hücreler arasındaki bağlantılar güçlenir ve yeni hücrelerin oluşumu tetiklenir. Bu güçlenen ve çeşitlenen bağlantılar, küçük bir çocuğun gelişimine -bir diğer deyişle okuryazarlık, sosyal, duygusal becerilerinin güçlenmesine- destek olur.
Bebeğimize/çocuğumuza yüksek sesle kitap okumaya istediğimiz kadar erken başlayabiliriz – ne kadar erken o kadar iyi-. Onun için harika bir hikâye anlatıcısı olmayı başarabiliriz. Bunu başarmak için biraz egzersiz yapmak ve kendimize örnek alabileceğimiz seslendirme sanatçılarının masallarını çocuğumuzla beraber can kulağıyla dinlemek yeterli olacaktır. Eğer kendimizi yeterince hazır hissetmiyorsak bu konuda başarılı olacaklarına inandığınız diğer yetişkinlerden -aile büyüklerinden, teyzelerden, amcalardan veya çocuğunuzun eğitmeninden- destek alabiliriz. Aşağıdaki ipuçları, sesli kitap okuma konusunda bize doğru yolu gösterebilir.
• Çocuğumuza belirli bir rutinde (örneğin uykudan önce) ve gün içinde çeşitli zamanlarda fırsat yaratarak (örneğin arabada, banyoda…) her gün kitap okumamız en iyisidir. Bu sayede kitap okuma alışkanlığı kazanmasını teşvik edebiliriz.
• Kitap okuma süremizi çocuğumuzun yaşına uygun olarak belirleyebiliriz. Çok küçük çocuklar için 15 dakikalık bir sesli okuma seansı veya beşer dakikalık üç seans oldukça yeterlidir. Çocuğumuzun kitaplara olan ilgisi arttıkça süreyi uzatabiliriz.
• İster evde ister doğada olsun kitap okuma etkinliğimiz için TV ve cep telefonlarının gürültüsünden uzak, sessiz ve rahat bir yer seçmeliyiz. Böylece çocuğumuzun dikkatli bir şekilde kitabı takip etmesini sağlarız.
• Okuma esnasında çocuğumuzla yan yana olmaya, çocuğumuzun da kitabın sayfalarını ve sayfaları nasıl çevirdiğimizi görmesini sağlamaya dikkat edebiliriz.
• Kitap okurken çocuğumuzun ilgisini ve merakını canlı tutmak için öncelikle iyi bir hikâye anlatıcısı olmaya, çocuğumuzun yaşına uygun bir hızda okumaya ve onu da hikâyeye dâhil etmeye özen gösterebiliriz. Hikâyedeki karakterler için farklı sesler ve farklı yüz ifadeleri kullanmayı deneyebiliriz. Çocuğumuzdan da bazı karakterleri sesiyle ve mimikleri ile canlandırmasını isteyebiliriz. Zaman zaman okumaya ara vererek kitaptaki olaylar hakkında çocuğumuza açık uçlu sorular sorabiliriz. Onunla kitaptaki olaylar, kavramlar, kelimeler üzerine sohbet edebiliriz. Eğer iki tarafın da aktif olduğu eğlenceli bir okuma etkinliği gerçekleştirmeyi başarabilirsek çocuğumuzun kitaplara olan ilgisini artırabiliriz.
• Çocuğumuzu yaşı büyüdükçe kendi kitaplarını seçmeye teşvik etmemiz önemlidir. Onu kitapçılara götürerek ilgi duyduğu kitap türlerini keşfetmesine ve farklı kitap türlerini tanımasına yardımcı olabiliriz. Karar verme sürecinde yer almak ve ilgi duyduğu kitap türlerini keşfetmek, çocuğumuzun kitaplara olan merakını ve bağlılığını artıracaktır.
• Kitapçılarda ve kütüphanelerde her yaşa özel kitaplar vardır. Kitapçılar, çocuğumuzun yaşına ve ilgi alanına uygun kitapları keşfetmemiz konusunda bizi yönlendirebilirler. Örneğin 0-3 yaş arasındaki çocuğumuz için büyük resimli, dokunma duyusuna seslenen, az sayfalı ve kısa yazılı kitapları tercih edebiliriz. 3-6 yaş arası çocuklar için resimli masallar, tekerlemeler ve kısa öyküler ilgi çekicidir.
İlk Eğitim: “O henüz bebekken çocuğunuzu kitaplarla buluşturun.
Sevgili ebeveynler, sevgili eğitmenler,
Araştırmalar, çocukların okuldaki başarısı ile okuryazarlık becerileri arasında güçlü bir bağ olduğunu gösteriyor. Kitaplar, okuryazarlık becerilerini geliştirmek için en güçlü araçlardan biridir. Erken okuryazarlık becerileri ile okula başlayan çocuklar, sadece sözel ve sosyal derslerde değil sayısal derslerde de çok daha başarılı olabiliyor. Yine bazı araştırmalar, bebeklerimize uyku saatleri öncesinde kitap okumamızın önemini vurguluyor. Bu sayede hem bebeğimiz bizim sesimizle sakinleşerek kendini uykuya hazırlıyor, hem de kitap okumamızın da katkılarıyla bir yaşına kadar temel pek çok sesi öğrenmiş oluyor.
Erken çocukluk yıllarından başlayarak çocuklarımıza kitap okumayı bir rutin haline getirerek onların erken yaşlarda konuşma ve okuryazarlık becerilerini geliştirmelerini -ve böylece okula hazırlanmalarını-, sesler ve kelimelerle tanışmalarını ve kitap sevgisi kazanmalarını sağlayabiliriz. Rutin olarak gerçekleştireceğimiz bu aktivite, çocuklarımızla bağlarımızı güçlendirmek için de mükemmel bir araçtır. İster ebeveyn ister eğitmen ister bir aile büyüğü olalım, gelişimine destek verdiğimiz çocuklarımızı onlar henüz bebekken kitaplarla buluşturalım.