OYUN OYNAMA İSTEĞİ NASIL GELİŞİR VE ÖĞRENME DÜRTÜSÜNÜ NASIL UYANDIRIR?

OYUN OYNAMA İSTEĞİ NASIL GELİŞİR VE ÖĞRENME DÜRTÜSÜNÜ NASIL UYANDIRIR?

Bu yazımızda çocuklarda oyun oynama isteğinin nasıl geliştirilebileceğini tartışacağız. Çocukların oyun oynama isteğini arttırmak için dört ana kriter olduğunu düşünüyoruz. Bunlar arasında özerklik, etkileşim, sürpriz ve yetkin hissetme var. Oyun oynama isteği çocuklarda bir döngü yaratır. Çocuklar kendilerini özel hissederek yaptıkları aktivitelerin içinde kaybolurlar. Bu sayede kendilerini yetkin hissederler ve yaptıkları şeyi tekrar denemek isterler.

Herkes oyun oynamanın çocukların öğrenme duygusu ve gelişimleri için faydalı olduğunu söylüyor. Fakat çocukların oyun oynama isteğini geliştirmek için neler yapıyoruz? Çocukların bu isteğini geliştirirken bize ne yardımcı olabilir, bizi ne engelleyebilir?

Avantajlarını ve dezavantajlarını doğru şekilde tartabilirsek çocukların oyunlardan yararlanabileceği koşulları yaratmak bizim için daha kolay olacaktır. Ebeveynlerin çocukları ile oyun oynayarak onların yaratıcılığını geliştirmeye fırsat olarak gördükleri zamanlar olabilir. Şunu bilmekte fayda var ki ebeveynlerin yapmaya çalıştıkları her şey her zaman işe yaramayabilir. Bunun nedeni muhtemelen ortamda bir şeylerin eksik olması ya da çocuğun fiziksel ya da mental olarak uygun durumda olmamasıdır. 

İlk olarak oyun oynayan bir çocuğun kendisini özerk hissetmesi gerekir. Oyun oynarken ne yapılacağı, ne söyleneceği, hangi oyuncaklarla oynanacağı gibi seçimler çocuğa ait olmalıdır. Bu tip konular ebeveynler tarafından sabote edilmemelidir.

İkinci olarak çocuklar oyun oynarken kendilerini yaptıkları şeye kaptırırlar. Yaptıkları şeyler ve kullandıkları materyaller arasında kaybolurlar. Çocuklar oyun oynarken bir şeyleri kurcalarken ya da bir şey yaparken sonuca nasıl ulaştıklarını bilemezler. Bu kuleyi kim inşa etti, bu oyun fikrini kim ortaya attı? Bu fikri kim buldu? Bunu yapan ben miydim yoksa arkadaşım mı? Bunun nedeni, oyunun içinde kaybolmalarıdır.

Sürpriz ve şaşırma çocuklarda oynama isteğini geliştirmenin 3. temel özelliğidir. Biraz önce anlattığımız etkileşimlerde çocukların ne yapacaklarına dair belirli bir planları yoktur. Planları olmadıkları için çocuklar oyun oynarken birçok sürprize neden olabilir çünkü önceden düşünülmemiş eylemlerde bulunurlar. Oyun oynarken çocukların beklenmedik ve kasıtlı olmayan davranışlarda bulunmaları normaldir.

Ellerinde bir pusula olmadan sadece keşfetmeye odaklanan çocuklar, bize oyun oynamanın 4. özelliğini sunar: yeterlilik duygusu. Çocuklar oyun oynadıkça artan bir yeterlilik duygusu gelişir. Bunun nedeni insanın kendisine sürpriz yapmasının ya da şaşırtmasın aslında çok zor bir şey olmasıdır. Araştırmalara göre oyun oynamak çocuklara yapabileceklerini hissettikleri şeyler konusunda beklenmedik bir destek vermektedir. Böylece oyun oynamak çocukları ne kadar ileri gidebileceklerini görmek konusunda motive eder.

Yetişkinlerde Ördek Deneyi, Çocuklarda Oyun

Dört ve altı yaş abi kardeş evde oynuyor. Çocuk oyunları keyifli zaman geçirmelerini sağlıyor.
Abi ve kız kardeş evde oyun oynuyorlar.

Bir çalışmada 22 yetişkine beş küçük plastik poşet verildi. Her poşette, farklı boyutlarda altı Lego parçası vardı. Dört tane sarı legonun her iki tarafında gözler vardı ve iki tanesi ise kırmızıydı. Katılımcılardan legoları kullanarak ördek yapmaları istendi, fakat ilk yaptıklarında yaratıcı olmalarını ve çocuk taraflarını öne çıkarmaları gerekti. İkinci seferde ise eğlenceli olmayan şekillerde yapmaları istendi. Her turdan hemen sonra katılımcılara göreve nasıl yaklaştıklarını ve sürecin farklı bölümlerinde neler deneyimledikleri soruldu.

Zihniyet değişikliğinin büyük bir fark yarattığı görüldü. Çocuklaşmaları ve eğlenmeleri tavsiye edildiğinde, katılımcılar, bilinçli bir şekilde özerk olmaya, deney hakkında düşünmemeye, bunun yerine ne isterlerse onu yapmak istediklerini söylediler. Hatta bazıları hiç ördek yapmamaya; arabalar, binalar ya da canları ne isterse onu yapmaya karar verdiler. Özerklik duygusu, katılımcıların fikirlerinin özgürce akmasına izin verir. “Sanki lego parçaları beynimizi devralmış gibi” yorumlarında bulundular.

Ortaya çıkan tuhaf görünümlü ördeklerle kendilerini şaşırttılar. Kendi eylemlerine şaşırmak, kendilerini yetkin hissetmelerine neden oldu. “Bunu ben yaptım!” dediler. Daha yeni ve şaşırtıcı olacak daha fazla ördek yapmak istediklerini söylediler. Kendilerini özerk hissettikleri için “Hadi tekrar yapalım” diyebildiler. Başka neler yapabileceklerini görmek için motive oldular.

Buna karşılık, eğlenceli olmamaları istendiğinde, katılımcılar talimatlara göre mekanik bir moda girmeye çalıştıklarını söylediler. Tipik olarak, gösterilen prototipin aynısı olan beş özdeş ördek yaptılar.

Çok az katılımcı oyun dışı durumu eğlenceli ve motive edici olarak tanımladı. Mekanik olaylar insanları şaşırtmaz. Ördekleri yaparken hızlı olmaya çalışmak biraz eğlenceli olabilir, ancak bu olay tekrarlayan bir görevle karşılaşıldığında hızla can sıkıntısına dönüşebilir.

Oyun oynama isteği öğrenme motivasyonunu artırır

Bu deney, oyunculuğun içsel motivasyonu nasıl geliştirdiğini ve arttırdığını göstermiştir. Oyun oynama isteği dışarıdan gelen emirler nedeniyle değil kişisel ilgi nedeniyle çocuklara bir şeyler yapma dürtüsü ortaya çıkarır.

İçgüdüsel oyun isteğinin bu şekilde teşvik edilmesi, öğrenmenin oyun oynayarak geliştirilebileceğini bize gösterir. Öğrenmek motivasyon gerektiren bir iştir. Bunun nedeni öğrenirken tekrar tekrar aynı şeyleri yapmak ve yaptığımız şeyden bıkmamamız gerektiğidir. Oyun oynama isteği çocuklara bir şeyi sürekli ve tekrar edecek şekilde yapmaya teşvik eder çünkü oyun oynarken çocuklar kişisel ödüller üretebilir, yaratıcılık ve öğrenme duygularını geliştirebilir.

Oyun oynamanın sağladığı faydalar nasıl geliştirilir?

Yukarıda anlatılanlara göre çocuklarda oyun oynamayı ve öğrenmeyi desteklemek istiyorsak ilk olarak bu 4 kavramı gerçekleştirmemiz gerekir. Bu kavramlar özerklik, özümsemiş etkileşim, sürpriz, ve yetkin hissetme idi. Peki, çocuğun gelişiminden sorumlu olan ebeveynler ve eğitimciler çocuklarda oyun oynama isteğini ve öğrenmeyi nasıl teşvik edebilir?

Özerklikle başlayalım. Bir anaokulunda veya başka bir sınıfta bir öğretmen, çocukların özerk olmaları için fırsatlar yaratmalıdır. Ortam gereksiz yere kısıtlayıcı, yasaklayıcı veya göz korkutucu mu? Hangi kurallar kesinlikle gerekli? Hangisi daha açık olacak şekilde değiştirilebilir? Çocuklar, hareketleri kimseye veya ekipmanlara zarar vermediği sürece o gün her şeyi yapabilir. Zaten çoğu öğretmen her şeye hayır diyerek çocukların oyunlarını kesintiye uğratmaktan veya engellemekten korktuğunu söylüyor.

Özümsenmiş etkileşimi desteklemek

Eğlenceli çocuk oyunları ile keyifli zaman geçiriyoruz.

Çocuklar materyalleri özümsemeye nasıl teşvik edilebilir? Cevap basit: ilginç materyaller sunarak ve onlarla etkileşim kurmalarını isteyerek (tabii onlara tam olarak ne yapmaları gerektiğini söylemeden). Örneğin, bir ebeveyn eski bir duvar kağıdını yere serebilir ve yakınına boyalar yerleştirebilir. Çocuklara fırçaları bulamadığını söyleyip resim yapacak başka bir şey bulmasına yardım etmelerini isteyebilir. Boya yapmak için bir sopa kullanabilirler mi? Peki sadece sopanın keskin ucuyla yapmaları gerektiğini söylersek? Sopayı kağıdın üzerinde yuvarlarsak nasıl görünür? Yapraklarla boya yapılabilir mi? Peki ya taşlar? Belki de ayaklarını kullanmak isterler. Çocuklar bir şeyin oyunlarını kesintiye uğratmayacağından emin olduklarında saatlerce oynayabilirler.

Sürpriz ve yetkinlik yaratmak

Yetişkinler neyin şaşırma duygusu yarattığını düşünmelidir. Bir gün kızım ve ben ormanlık bir alanda yürüyorduk ve ona “Ya gördüğümüz her şey de bizi görebiliyorsa? Mesela şuradaki ağaç gibi.” dedim. Kızım biraz şaşırmıştı. “Ağaç mı?” diye sordu. “Evet!” dedim. “Ama gözleri yok!” diye cevap verdi. “Emin misin? Bence o da bize bakıyor. Salyangozlar yaklaşırken içeri girmesinler diye lahanaların yapraklarını kapattığını biliyor muydun?”

Bu tip ufak konuşmalarla çocuklarda şaşkınlık ve sürpriz duygusu oluşturulabilir. Çocuklar bir şeylere şaşırdıkça onu daha da çok yapmak isteyecek bu şekilde defalarca pratik yapma fırsatı bulabilecektir. Bir ebeveyn olarak yapmanız gereken şey çocukları oyun oynarken kendi haline bırakıp, kendilerinde yetkinlik duygusunu da yaratmalarını sağlamaktır.

İlk Eğitim ailesine katılmak isteyen veya hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak isteyen ebeveynlerimiz ve eğitmenlerimiz; web sitemizde yer alan başvuru formlarını doldurarak bize ulaşabilirler.

Leave a comment

× Whatsapp