Erken Çocukluk Eğitimi Neden Önemlidir?

Erken Çocukluk Eğitimi Neden Önemlidir?

Erken çocukluk eğitimi (EÇE) neden önemlidir?

Çocuk yetiştirmek, hayatın en ödüllendirici ve zorlu deneyimlerinden biridir. Ebeveynler ve eğitmenler arasında yaygın olan bir söz vardır: “Çocuğun nasıl yetiştirileceğine/eğitileceğine ve nasıl ebeveyn/eğitmen olunacağına dair tek bir kılavuz ya da formül yoktur. Bu bir öğrenme deneyimidir. Her çocuk ve her ebeveyn özeldir”. Evet, doğrudur. Her çocuk, ebeveynlerinin genetik kodlarını taşıyan eşsiz birer bireydir. Her ebeveynin ve çocuklarının eşsiz yolculukları olur. Aynı şekilde çocukların doğumdan itibaren yollarının kesiştiği tüm aile bireyleri, eğitmenleri veya bakıcıları ile kendilerine has etkileşimleri olur. Ancak ebeveynliğin ya da çocuk yetiştirmenin tek bir formülünün olmaması, bu alanda değerli kaynakların olmadığı anlamına gelmez. Bugünün bilim dünyası, bize hamilelikten itibaren çocuk gelişimi hakkında öyle çarpıcı ve ışık tutan kanıtlar sunuyor ki tüm bu kanıtları yok saymamız mümkün değildir.

Bugün biliyoruz ki…

Son yıllarda sinir bilimi profesyonellerinin hız kazandırdıkları araştırmalar, beynin önemini ve daha önce bilmediğimiz fonksiyonlarını anlamamıza yardımcı oluyor. Bu araştırmalarda, özellikle erken çocukluktaki beyin gelişiminin aşamalarına dikkat çekilmekte ve bu evredeki doğru eğitim/bakım desteğinin bilişsel gelişimi nasıl etkileyeceği vurgulanmaktadır.

Beynin temel mimarisi, yaşamın erken dönemlerinde başlayan ve yetişkinliğe kadar devam eden bir süreçle oluşturulur. Plastisite veya beynin yeniden düzenlenme/uyum sağlama yeteneği, yaşamın ilk yıllarında en fazladır ve yaşla birlikte azalır. Çocukların hayatlarının ilk üç yılı; fiziksel, entelektüel ve duygusal gelişimleri için kritik öneme sahiptir. Doğduğu anda bir bebeğin beyninde yüz milyar nöron vardır ve bu nöronların çoğu birbirine bağlı değildir. Bu nöronlar, 0-3 yaş arasında; ses, görüntü, dokunma, tat alma ve koku alma uyaranlarıyla birbirine hızla bağlanmaya başlar. Çocuklar, yetişkin beyinlerinin yüzde 80'inini hayatlarının ilk 1000 günü içinde geliştirirler. Sonraki iki yıl içinde beyin, yetişkin boyutunun yüzde 90'ına kadar büyür; bir çocuğun 5. doğum günü ile beraber neredeyse tamamen oluşur. 0-6 yaş aralığındaki çocuklar, yaşamları boyunca onları beslemeye devam edecek olan temel bilişsel işlevleri ve duygusal zekâyı geliştirirler. Bu yıllar, ergenlik ve yetişkinlikteki bilişsel yeteneklerin temelini oluşturur.

UNICEF’in de desteklediği araştırmalar gösteriyor ki genetik kodlarımızın beyin gelişimimizde etkisi vardır ancak beyni şekillendiren deneyimlerdir. Gelişmekte olan beynin mimarisini şekillendirmede en önemli deneyimlerden biri, çocuklar ve yaşamlarındaki önemli yetişkinler arasındaki etkileşimdir. Küçük çocuklar, ilk yıllarında yüz ifadeleri ve jestler yoluyla yetişkinlerle etkileşime girerler ve yetişkinler de aynı şekilde onlara karşılık verirler. Bu etkileşimin ne kadar verimli olduğu, beynin sağlıklı gelişimi ile yakından ilgilidir. Erken yaşlarda ortaya çıkan duygusal ve fiziksel sağlık, sosyal beceriler ve bilişsel-dilsel kapasitelerin tümü; çocukların sonraki yaşamlarında -okulda, iş yerinde ve toplumda- elde edecekleri başarı için önemli ön koşullardır.

Erken çocukluk yıllarında, beynin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi ve tam kapasitesine ulaşabilmesi için çocuğun güvenli ve koşulsuz sevgi sunan bir ortama ihtiyacı vardır. Bu dönemde çocukla etkileşim halinde olan ebeveynlerin ve bakım/eğitim desteği sunan diğer kişilerin, onun doğru beslenmesini sağlamaları ve çocuğun zihinsel/fiziksel gelişimini doğru uyaranlarla desteklemeleri gerekir. Doğru planlanan bir erken çocukluk eğitimi(EÇE) ile küçük yaşlarda atılan sağlam temeller, bireyin sağlığının/esenliğinin hayat boyu sürmesini ve gelecek nesillere de aktarılmasını sağlayabilir.

Bir erken eğitim ve araştırma girişimi olan LUME Enstitüsü'nün kurucusu ve CEO'su Stephen Zwolak'a göre, erken çocukluk yıllarında yaşanan travmaların veya olumsuz deneyimlerin uzun vadeli sağlık sonuçları üzerinde doğrudan etkisi vardır. Bu nedenle erken çocukluk gelişimine yapılan her türlü yatırım, hem çocukluk yıllarına hem de sağlıklı ve başarılı bir yetişkinliğe yapılan bir yatırım olarak görülmelidir.

BİZE KATILIN, SİZ DE

Ebeveynlerimizden Biri Olun

Some description text for this item

Bir baba olarak ilk eğitimine yatırım yapmamız gerektiğini düşünmüyor musunuz? Güzel yorumlarınıza yer vermek için sabırsızlıkla bekliyoruz. Haydi, bugün formu doldurun. Tanışalım : )

Gülen Baba

Gülen Baba

Bize katılıp görüşlerinizi paylaşmanız, süreçlerimize katkı sağlamanız için sabırsızlanıyoruz. Güzel yorumlarınıza yer vermek için başvuru formunu doldurmanızı bekliyoruz. Haydi, tanışalım : )

Mutlu Anne

Mutlu Anne

× Whatsapp