GELİŞİM ZİHNİYETİ BEYNİ GÜÇLENDİRİR!

GELİŞİM ZİHNİYETİ BEYNİ GÜÇLENDİRİR!

Gelişim zihniyeti nedir? Erken çocuklukta gelişim zihniyetinin önemi… 

“Test puanları ve başarı ölçüleri size bir çocuğun nerede olduğunu söyler, ancak bir çocuğun nerede olabileceğini söylemez.” diyor Carol Dweck. 

Stanford Üniversitesi profesörlerinden ve gelişim psikolojisi alanında ses getiren çalışmalara imza atan Amerikalı psikolog Dweck, son yıllarda özellikle eğitim ve iş dünyasında çok konuşulan ve yaygın bir şekilde uygulanmaya başlanan “Gelişim Zihniyeti” teorisini “Aklını En Doğru Şekilde Kullan” adlı kitabında anlatıyor. Microsoft’un sahibi Bill Gates’in de tavsiye ettiği ve en çok satanlar arasında yer alan bu kitapta Dweck, başarılı insanların ortak özelliklerinin “sahip oldukları imkânlardan ve yeteneklerden ziyade zihniyetleri” olduğunu söylüyor; farklı yaş gruplarındaki öğrencilerin davranışlarını inceleyerek yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya attığı “Gelişim Zihniyeti” ve “Sabit Zihniyet” kavramlarını irdeliyor. Gelişim zihniyetine sahip insanlar, hayatı bir öğrenme-büyüme-gelişme-olgunlaşma yolculuğu olarak görürler. Zekânın tek başına başarı için yeterli olmadığını bilirler. Hedef odaklı ve öz güvenli, gerçekçi bir iyimserlikle düşünmeyi bilen bu insanlara göre azimle çabalayarak ve hatalardan öğrenerek başarıya ulaşabiliriz. Sabit zihniyetli insanlar ise yeteneklerin doğuştan geldiğine ve asla geliştirilemeyeceğine inanırlar. Onlara göre bir işte ya başarılısınızdır ya da başarısız… Hatalardan korkarlar. Başkalarının ne düşündükleri onları endişelendirir. 

Ebeveynler ve eğitmenler olarak, çocuklarımıza gelişim zihniyetini kazandırmak için bebeklik yıllarından başlayarak çok önemli adımlar atabiliriz. Gelişim zihniyetini her yaşta kazanabiliriz ama sağlam bir temelle hayata başlamak her zaman en doğrusudur.

Erken çocuklukta gelişim zihniyeti

İnsan beyni, egzersizle geliştirilen bir kasa ya da şekil verilebilen bir oyun hamuruna benzetilebilir. Doğduğumuz andan itibaren sahip olduğumuz tüm olumlu ve olumsuz etkileşimler, düşündüklerimiz ve hissettiğimiz duygular; beynimizin mimarisini şekillendirir. Yaşamın ilk 1000 günü boyunca, etkileşimler yoluyla 700’den fazla sinirsel bağlantı hızla oluşur. Harvard Üniversitesindeki “Gelişmekte Olan Çocuk Merkezi”ne (Center on the Developing Child) göre yaşamın ilk beş yılı, beynin gelişimi ve bir çocuğun sonraki yaşamındaki başarısı için çok önemlidir. 

İlk yıllarımız, kelimenin tam anlamıyla beyni sıfırdan inşa eder. Biz ebeveynlerin ve eğitmenlerin -bakıcıların ve çocuğun gelişimine katkı sağlayan herkesin- çocuğun hassas zihni ve gelecekteki öğrenimi üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Yaptığımız eylemler, verdiğimiz tepkiler ve kullandığımız kelimeler küçük çocuklar tarafından hızla benimsenir; böylece çocuklar belirli bir zihniyet oluştururlar. İşte bu yüzden düşünce biçiminin ve kişilik gelişiminin temelinin oluştuğu bu ilk yıllar, çocuklarımızda gelişim zihniyetini yerleştirmek için çalışmamız gereken en kritik yıllardır. 

Dweck’e göre…

Dweck’e göre ebeveynler ve eğitmenler; “Henüz”ün gücünü çocuklara öğreterek gelişim zihniyeti kazanmaları yolunda onları motive edebilirler. Örneğin, “Başaramadın,” yerine “Henüz başaramadın ancak daha çok pratik yaparak hedefine ulaşabilirsin. Seni desteklemek için her zaman yanında olacağım…” ya da “Haklısın. Bu görev gerçekten zor… Zor ama sen zorluklarla mücadele edebilirsin.” gibi empati kuran, gerçekçi ve iyimser bir yaklaşım benimseyerek gelişim zihniyetini teşvik edebilirler.

Çocuğunu sık sık “Çok zekisin!”, “Çok akıllısın!” gibi abartılı bir dille öven bir ebeveyn, ya da olumsuz ifadelerle onu eleştiren bir ebeveyn, farkında olmadan çocuğunda sabit zihniyeti tetikler. Çocuk, “çok zeki” olduğu halde başaramadığında, büyük bir hayal kırıklığı yaşar ve kendini suçlar. Başaramamakla ilgili kaygılara kapılır, “Ya yine başaramazsam insanlar ne düşünür? Ailem üzülür mü? Ailem beni yine de sever mi? Yoksa ben düşündükleri gibi zeki biri değil miyim?” gibi olumsuz düşünceler geliştirir ve sonuçta yapmaktan vazgeçebilir. Carol Dweck, çocuğu zekâsı ile ilgili yargılayarak veya abartılı bir şekilde överek ona sınırlar koymak yerine; “Bunun için ne kadar çok çaba gösterdiğini biliyorum. Çaban için seni tebrik ediyorum. Yavaşça ve adım adım adım hedefine doğru ilerliyorsun. Bravo sana!” gibi gerçekçi ve motive edici yaklaşımlar göstererek, sonuçlar yerine çocuğun çabasını övmenin önemini vurguluyor. Bu sayede çocuk, kendi azmi ve kararlılığı olmadan hedefine ulaşamayacağını öğrenir.

Peki, ya siz?  Sizce hangi düşünce tarzına sahipsiniz? 

Çocuklarımıza gelişim zihniyeti kazandırmanın ilk adımı kendimizden yola çıkarak bu zihniyeti gerçekten anlamaya çalışmaktır. Kendimize soralım: “Başkaları tarafından onaylanma, alkışlanma ve çok başarılı sonuçlar mı; yoksa zorluklara ve hatalara meydan okuma mı benim önceliğimdir?”

Özetle, gelişim zihniyetine sahip insanlar…

Dweck’e göre gelişim zihniyetine sahip insan, aklını doğru kullanan kişidir. Özetle, “gelişim zihniyeti”; hayat boyu sürekli öğrenmeye ve gelişmeye odaklanan bir düşünce biçimidir. Zekâmızın ve yeteneklerimizin çaba ve doğru stratejilerle artırılabileceği, geliştirilebileceği inancıdır. Sabit zihniyet ise zekâmızın ve yeteneklerimizin az çok istikrarlı ve değişmez olduğu inancıdır. Gelişim zihniyetine sahip bir insan; başarısızlıklardan korkmaz, zorluklara meydan okumayı sever, mantıklı riskler almaktan çekinmez ve problem çözücüdür. Kendini başkalarına ispatlamak gibi bir amacı yoktur. En başta kendisiyle yarışır. Öz güvenlidir ve eksik yönlerinin farkındadır. Hatalarından öğrenerek, çabalayarak gelişebileceğini; bu sayede aynı zamanda beynini güçlendirebileceğini bilir. Sürekli öğrenerek zekâsını geliştirmeye ve aklını daha iyi kullanmaya odaklanır. O, başarısızlıklar karşısında cesareti kırılan kişi değil; öğrenme sürecinde olduğunu düşünen kişidir. 

Gelişim zihniyetine sahip çocuklar, başarıya ulaşmanın kolay olmayacağını ve ancak azimle çaba gösterdiklerinde beyin güçlerini de geliştirebileceklerini, kendi beyinlerinin mimarı olabileceklerini ve hedeflerine ulaşabileceklerini; yeterince zeki olup olmadıkları konusunda endişelenmek yerine sadece çalışarak, yeni şeyler öğrenerek ve sorgulayarak daha zeki olabileceklerini, kendi süper güçlerini kendi çabalarıyla kazanacaklarını bilirler. 

Biz ebeveynlere ve eğitmenlere düşen temel görev; gelişim zihniyeti ile hareket ederek çocuklarımıza “Gelişim Zihniyeti”ni öğretmek ve beyin güçlerini geliştirmeleri için onlara rehberlik etmektir.

İzleyin: “Henüz”ün Gücü

Carol Dweck, 2014 yılında TEDx platformunda yaptığı bir konuşmada, bize çözmesi birazcık zor olan bir problem hakkında düşünmemiz için iki yol sunuyor: “Çözebilecek kadar zeki değil misiniz ya da sadece henüz çözemediniz mi?” Bugüne dek 13 milyondan fazla izlenen ve en popüler TEDx sunumlarından biri olan bu konuşmada gelişme zihniyetini, sihirli bir sözcüğün -“Henüz”ün- ekseninde anlatıyor. “Başaramadım” yerine “Henüz başaramadım” demenin gücünü örneklerle ve analizlerle sunuyor. 

Dweck’in bu ilham verici konuşmasını -ihtiyaç duyarsanız altyazı seçeneklerini de kullanarak- mutlaka izlemenizi tavsiye ederiz: TED TALKS

Leave a comment

× Whatsapp